Hamza Çelenk


Şılki Tatlısı Nasıl Şıllık Tatlısı Oldu

Erkekler tarlada çalışırlarken kadınlar bizim evde toplanmış ve şılki (şılıki) yapıyorlarmış. Tabi bugün olduğu gibi şılki sadece tatlı olarak tüketilmiyordu. Şılki aynı zamanda bol bol yapılan ve bir o kadar sevilen bir yemek olarak da tüketiliyordu.


Onunla ilgili kafamda kalan il hatıra 1980’lerin ortalarında kışa girerken babamın, ikide bir tarlayı basıp arazinin verimli topraklarını alan sel suyuna ark açmak için yaptırdığı imece günü idi. Köyün geçleri ve akrabalarımız o gün külünk, kazma, kürek ve bellerini alıp tarlanın yolunu tutmuşlardı. Kepçe denilen aracın piyasada sivil hayatın içinde görünürlülüğü yoktu. Yaklaşık yüz metrelik arkı tarlaya paralel giden bayırın kenarında kazan geçler o soğuk havada iyi bir efor harcamışlardı. Kışa doğru dediğime bakmayın nerede ise bir zemheri havası vardı. Zımag dediğimiz güneşe değil de kuzeye bakan bir yamaçta çalışmak daha da zor oluyordu.

Sonradan öğrendim motive araçlarını. Erkekler tarlada çalışırlarken kadınlar bizim evde toplanmış ve şılki (şılıki) yapıyorlarmış. Tabi bugün olduğu gibi şılki sadece tatlı olarak tüketilmiyordu. Şılki aynı zamanda bol bol yapılan ve bir o kadar sevilen bir yemek olarak da tüketiliyordu. 

İşi bitirip eve vardığımızda etrafa yayılan sıcak pekmez kokusu ile beraber ortalığa yayılan cıvık (akışkan) hamur kokusu hepimizin yüzüne o soğuk ortamda sıcak bir tebessüm oluşturmuştu.

Kafamda tamamen yer edinmesine yardımcı olan ikinci olay ortaokulda okurken bizden yaşça büyük ve değer verdiğimiz bir arkadaşımızın bir anlatısı idi. Küçük yaşlarda mahalle arasında misket oynayan arkadaşları yemek vaktinde dahi oyunun kesilmesine ve eve yemeğe gidilmesine müsaade etmiyorlarmış. Arkadaşımızın anlatısına göre kendisi eve koşmuş ve evde hazırlanan şılkiyi bir cebine, akşamdan kalan pilavı da diğer bir cebine koymuş ve pilavı şılkinin içine koyarak yiyor ve misket oynamaya öyle devam ediyormuş. Tabi anasının sonra kendisine yaptığı muamele hakkında bir bilgiye sahip değiliz.

Şılıki tatlısı “şıl” kökünden geliyordu. Şıl,  Kürtçede yaş/ ıslak anlamlarına gelir. Gerek hamurunun cıvık oluşu ki bu cıvık oluşundan dolayı bazlama gibi oklava ile açılmaz. Bir kap ile sacın üstüne dökülür. Hazırlandıktan sonra dilimler şeklinde kesilip ekseriyetin pekmezle olmak üzere (bir kısım yerlerde ise şeker şırasının üzerine eklenmesi ile) tamamen ıslak, yaş yani anlayacağınız şekilde “şıl” olur. Şıldan sonra gelen – ki ya da –ıki eki yaşımsı yaşa benzer anlamı katar. Bundan dolayı da eskiden beri adı şılki- şılıki tatlısıdır.

Gelgelim meselenin nerede çıktığına. Değerleri kendiliğinden menkul olan bir kısım işletmelerimiz güzel tatlımızı alıp ya bilmeyerek ya da kendilerine göre başka bir sebebi göz önüne alarak isimlendirdiler. O, garip ve bir o kadar abes olan isim ile pazarlamaya başladılar.  Neydi bu garip isim sorduğunuzu duyar gibiyim.  Güzelim Şılki Tatlımıza “Şıllık” ya da “şillik” tatlısı demeye başladılar. 

Bu kavramın gündelik kullanımda ne anlama geldiği herkesçe malum. Ne derdiniz vardı tatlımız ile kardeşim? Bizim ağzımızın tadına kötü isim verme hakkını nereden alıyorsunuz? 

Çekin ellerinizi yıllara meydan okuyan tatlımızdan.